FİRUZAĞA BLOG

       6 yaşında başlayan eğitim hayatımız, 4 + 4 + 4 ile 12 yıl zorunlu eğitim sürecinden sonra yüksek öğrenim süreci ile son buluyor. Yani bir öğretmen yetişirken 12 yıllık zorunlu eğitim sürecinden sonra 4 yıllık üniversite eğitimi ile birlikte öğretmenlik mesleğine sahip oluyor. Üniversiteler bazında değişiklik gösteren bu 4 yıllık eğitim süreci , öğretmenin kalifiye olarak yetişmesinde çok önemli rol oynamakta. Öğretmen olmak için sadece üniversitenin ilgili bölümünü kazanmaktan geçmiyor. Tabi ki öncelikle ilgili bölümü sınavla kazanmakla başlayan bu süreçte en önemli olan öğretmenlik mesleği alanı ile ilgili yetenek ve becerilere de sahip olmak asıl unsurdur. Bu beceri ve yeteneklere sahipseniz, o zaman aldığınız üniversite eğitimi bir anlam kazanıyor. Yoksa aksi taktirde eğitim fakültesinden bir şekilde mezun oluyorsunuz ama, bu ilgi, beceri ve yeteneklere sahip değilseniz, her gün işine giden sıradan bir memurdan farkınız kalmıyor. Bu da zaman zaman sohbetlerde konuşulan “y

UZAKTAN EĞİTİM SÜRECİ      Gelişim sadece olumlu anlamda olmuyor. Bilimde , tıpta , eğitimde ve hayatın her alanında gelişmeler ve araştırmalar bizi ileri götürmeyi amaçlarken, kötü niyetli ellerde    kişisel çıkar ve amaçlar doğrultusunda yapılabiliyor. Tabi bu gelişmeler kişilerin yarar ve çıkarına uyarken, toplumun zararına yol açıyor. Bunun en yakın örneği günümüzde yaşadığımız PANDEMİ süreci yani COVİD-19 salgını.      Bilim ve Teknolojide gelinen   noktada bu virüsü üretecek imkan şart ve bilgiye sahip olduk. Ama bu imkan ve şartları kişisel çıkarlar uğruna kötü niyetle kullandık. Hayatın tüm alanlarında zorluklar en üst seviyeye çıkarken   bizi sınırlılıklarla çevreledi. Daha önce yaptığımız bir çok rutin, bugün özlenen yaşantılar oldu. Basit anlamda, bir cafede oturup bir şeyler içmek, bir yerden bir yere iş için de olsa seyahat etmek, arkadaş grupları ile yapılan toplantılar vs… Hepsi daha önce önemini günlük hayat içinde kavrayamadığımız ve bazen çok ta dikkate almayı